Cemal Süreyya der ki “Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler.”
“Değişime direnmek, güvenli olmayan bir evrende güvende olduğu yanılsamasını yaratmak ve yaşamın harika ve sınırsız doğasıyla yüz yüze gelmekten kaçınmak, insanoğlunun gösterdiği eğilimlerden biridir.” Andrew Cohen
Yaşadığınız her tecrübe size bir şeyler kazandırır. Bir sonraki adımınız için basamak olur. Pencerenizi ne kadar açık bırakırsanız o kadar geniş bir alana hakim olabilirsiniz. Kendinizi sıktıkça sadece bir işe odaklanırsınız ve diğer fırsatları kaçırırsı...
Kaos ortamının oluşmasında ki asıl sebep aslında paradır. Çıkarlar ters düşünce ülkeler, bir anda düşman olurken, halkta birbirine düşman ediliyor. İşte “SIZI” böyle bir hikaye üzerine kurulmuş bir oyundur.
Friedrich Nietzsche karşımızdakini yargılamak ve suçlamak üzere yaptığımız sorgulamalar için şöyle söylemiştir: "Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin üç parmağının seni gösterdiğini unutma!" Çok doğru bir sözdür. Birisini suçlamadan ya da bir konu...
Söyleyemediklerimiz varsa eğer şarkı dinlemeli, şiir okumalı ya da kitaplara sarılmalı, hayat denen bu dalgalı denizde ilerleyebilmek için rotayı kaybetmemeli...
İçimizde büyüttüğümüz duygular davranışlarımıza yansır ve davranışlarımız bizim aynamızdır. İçimizde kötü duygular beslersek, etrafımızdakilerden aynı duygularla dönüş olur. Evrene yaydığımız enerji önemlidir. Nasıl bakarsan öyle görürsün demişler.
Bir öğretmen olarak tüm meslektaşlarımın öğretmenler gününü kutlarım.
Aslında ertelemeyi arttırdıkça bu durum bizde alışkanlık hâline gelmeye başlar. Erteleme huyumuz hayatımızın tamamına kök salar. Düzenli olmayı bir rutin hâline getirirsek işlerimizi aksatmadan ve ertelemeden daha hızlı bir şekilde sona erdiririz.
Seçimimiz ne olursa olsun; seçemediğimizi kaybetmeyi, baştan kabul etmiş oluyoruz. Fakat unutmamamız gereken bir şey var her neyi seçersek seçelim aklımızda hep seçemediğimiz kalır.