YALANDAN ÖTE YOL YOK
bir zamanlar bir yerlerde çok büyük yalanlar yaşarmış...
4,403
okunma

YALANDAN ÖTE YOL YOK

YALANDAN ÖTE YOL YOK

arsız ve hırsız yalanlar

bir ülkeyi çaldılar

yol yordam dinlemeyip

insanları kandırdılar

az çok demeyip

talana başladılar

dur durak bilmeden

ne varsa soydular

önlerine çıkanların

hepsini birer birer yaktılar

zapturapt altına alınan

ülkede kimse konuşamaz oldu

insanlar korkmadan

nefes alamaz oldu

aldıkları her dem için

bir yalan vergisi vuruldu

bu devran bir süre

böylece gider oldu


gel zaman git zaman

konuşulmamış bir zaman

at ite koşulup deve katıra yük edildiğinde

aş pişen kaba su katıldığında

yanan kömürler elmas olduğunda

bir genç çıkagelmiş

yalanlar ülkesine rast gelip

nazar etmiş

bu ülke de ne ola

ne demeye at ite koşula

bu ülkede bir tuhaflık

almış başını gitmiş

şu nedamet yalanlar

yüzünden halk birbirine girişmiş

elbet bulunur 

bu derdin dermanı

alıp sökmeli yalanları buradan

deyip derhal gitmiş sisler ülkesine

az gidip uz olmadan

deve katıra katılmadan

doğrular kervanına yetmiş

"ey ulu Korkut!

albız yalanlar ülkeyi talan etmişler

insanların diline yalanı 

hükümran etmişler"

Korkut "tez varıla şu yalanın yoluna

alıp sürmeli yeraltı yurduna

esir edip belini kırmalı

Erlik Han'a bildirip

kör kuyuya salmalı"

deyip çıktılar yola

çift kanatlı atlarla

bulutlardan süzülüp

rüzgarlardan kükreyip

şahlanan atlarla yalanlar

ülkesine vardılar

dört koldan sarıp 

pusuya yattılar

göz gözü görmeden

it taya yetmeden

her yanı tuttular

cesur genç atılıp

cengaverce konuştu

yalanlardan soysuzu

kulak kesilip

gence doğru koştu

"kimsin nesin

hangi yolun nedimisin"

"densiz bir yalana verecek

cevabım yoktur

arsızın hezeyanı

elbette ki çoktur"

"bak sen şu sefil insana

biz olmadan konuşamayana"

"doğru insan duymaz yalana

ihtiyaç

olmaz sizin gibi alçağa muhtaç"

deyip yalanı orta yerinden 

vurdu

birden bire tüm yalanlar

insanları hedef aldı

çok büyük bir cenk 

etrafı kuşattı

Korkut'un erleri

pusudan çıktılar

yalanları birer birer 

ateşe attılar

toz duman içinde

ortalık ateş oldu

yalanlar teker teker

darmadağın oldu

Korkut'un erleri

yalanları derdest edip

Erlik'e haber etti

haberi işiten Erlik 

kör şeytanlarını gönderdi

yalanları yüklenen

şeytanlar onları

kör kuyuya attılar

hiçbir vakit çıkamasınlar

diye dokuz köprü kurdular

Korkut minnet duydu

bizim cesur gence

alıp onu ülkenin

hakanı ilan edince

halk bir ağızdan onu

kutladılar

şükredip Tanrı'ya

adak adadılar

yalanların artık gidecek bir yeri yoktu

her yalanın ötesi elbette ki sondu..


KAYA TÜRKOĞLU

Kaya Türkoğlu
Official Verified Account

Gazi Üniversitesi Türk Dili Yüksek Lisans. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Comments

https://edebiyatvakti.com/public/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!