Her aktarılan düşünce aslında ispatın paslanmaz çelik kokusunu taşıyordu...
Ruhumun Çığlıkları
Her aktarılan düşünce aslında ispatın paslanmaz çelik kokusunu taşıyordu. Bilerek yapılan bir şey değildi, mantık ve kalbin savaşında kurban gitmişti düşünceler... Biri diğerine ispatlamaya çalışıyordu kendini; ama her defasında tezlerini çürütüyordu bir diğeri, arada yıpranan fikirlerdi belki de sesini çıkarmadığı sanılan ruhtu! Fakat en büyük çığlıklar ona aitti, o yıprandıkça yüzdeki tebessümü siliyor beyindeki mantığı sıfıra indirgeyip kalpteki heyecanı un ufak ediyordu ve en kötüsü beden bunu fark edemeyecek kadar körelmişti; çünkü aşk denilen illet bir hastalığın pencerelerine düşmüştü! Yapılacak tek bir şey vardı sonun gelene kadar savaşmak ya da teslim bayraklarını çekip bir nebze huzur bulmak…
Zeliha Şevik
Comments
0 comment